Merhaba !
-SLİNG: Yani kim icat ettiyse bin
kere razı olsun diyorum ve başlıyorum. Bir nevi bebeği sırtında-boynunda
taşımak anlamına geliyor.
Eski dönemlerde kadınlar bebeklerini buldukları
uzunca bir bezle vücutlarına sarıp o
şekilde işlerine devam ediyorlarmış. Yani düşünün bu asırlar önce böyleymiş.
Haa yok mudur hala Afrika da falan, vardır elbette.
Peki ben nasıl tanıştım bu Sling
ile ona gelelim hemen.
Yine bir gün almışım çayımı kahvemi, oturmuşum bilgisayarın başına ne var ne
yok diye bakınıyorum.
Bir anda ünlü bir oyuncunun bebeğini kucağında kumaşla
taşıdığını gördüm. Yahu dedim o ne öyle ?
Meğersem adı Slingmiş.
Yaklaşık 5
metre uzunluğunda 50 cm genişliğinde olan bu kumaş ile bebeği kendine
bağlıyorsun.
Doktorlar bunu özellikle öneriyor. Sebebi ise şu, bebek doğduğunda
kendini hala anne karnında hissediyor ve anne kokusunu almaya, o güveni
hissetmeye devam etmek istiyormuş. Dördüncü trimester olayı yani.
Sling sayesinde bu mümkün. Eğer aranızda
ben bebeğimi saatlerce kollarımda taşırım diyen varsa alkışlıyorum. Ama bu bir süre sonra
imkansız arkadaşım, ne dersen de!
Yorgun düşüyorsun. Eee neydi hani süt
dinlenince oluşuyordu.
Bunu unutma taze anne !
Bende hemen almalıyım dedim ve -tuniko.com- isimli siteden sling siparişi verdim. 3 günde geldi. Güzel bir
taşıma kılıfı ve kukuleta ile birlikte. Gelir gelmez ben kullanmaya başladım.
Deniz tabiki çok sevdi. Zaten istediği bana yapışık gezmek. Ben sling eve gelir
gelmez bağlama tekniklerine başlamıştım. Hemen pratik yapmak önemli, ilk
hamlenizi bebeğiniz kucağınızdayken yaparsanız gerilmeniz an meselesi.
Çünkü şu
bir gerçek ki bağlaması biraz pratiklik istiyor. Ne var canım pratik yapıverin
sizde.
Çoğu zaman Deniz’i sling de sakinleştirmişimdir. Ağlama krizlerine
girdiğinde eşim bile ‘ kendine mi bağlasan’ der.
Şöyle bir örnek de vereyim. Misal
Deniz öğle uykusunu aldı. Ki bu bizde yaklaşık 3-3.5 saat olur. Uyandı ve tüm
ihtiyaçları giderildi. Ben Deniz’i slinge bağlayıp evden çıktım. Maksimum
10.dakika uyur.
Ten tene temas gerçekten çok önemli !
-Bunun dışında Deniz’i kendime
bağladığımda ( ben böyle demeyi daha çok seviyorum) ev işlerimi rahatlıkla
yapabiliyorum.
-Dışarı çıkmak istediğimizde her seferinde bebek arabası
kullanmak sıkıntı oluyor. Bazen bu şekilde çıkıyoruz çok pratik oluyor.
-Yaklaşık 4 aydır kullanıyorum ve buraya yazabileceğim
eksi bir yönü olmadı.
Burdan nasıl bağlanır, kumaşı
nasıldır gibi açıklama yapmak yerine sizi tuniko.com sitesine yönlendiriyorum.
En detaylı bilgiler orda çünkü. Uygulamalı videolar var.
-Görseller tuniko.com sitesinden. Ben bu rengi tercih etmiştim-
***
-Ana Kucağı Kılıfı: Biz
yavru vatan Kıbrıs’ta yaşıyoruz. Eee malum sıcak memleket. Bizim kullandığımız ana
kucağının kumaş bölümleri de naylon gibi terletebilecek bir yapıda. Her
seferinde ince bir battaniyenin üstüne yatırıyordum ki Deniz’i kafası
terlemesin diye.
Yüzde yüz pamuklar, pazenler bile terletiyordu yavrumun
kafasını.
Derken bir gün instagramda
sörf halindeyken bir de ne göreyim.
-Moms Cotton- diye bir marka var. Ve ana kucağı kılıfı yapıyor satıyor.
Gayette kendi markasını oluşturmuş bir sayfa. Hemen sitesine girdim. -momscotton.com-
-Bizim tercihimiz bu model oldu-
Ve daha neler neler gördüm. Mama
sandalyesi kılıfından bebek arabası kılıflarına örtülerine kadar inanılmaz
pratik ve zekice tasarlanmış ürünler.
Tüm ana kucaklarıyla uyumlu olan
ve gözüme en güzel gelen –tabiki cupcake- kılıfını sipariş verdim.
Kısa sürede
geldi ve sitede yazan kumaş özelliklerini, terletmez vaatlerini, kumaşa
dokunduğumda anladım ne demek istediklerini.
Bir ara anneme bastırmıştım kumaş
alıp yapalım diye ama imkansızmış onu anladım. Tabiki hemen taktım ve denedim. O kadar hoş görünüyordu ki. Yine başarılı bir
alışveriş yapmıştım.
Gurur duydum kendimle.
3-4 günde bir yıkıyorum ne bir
deforme oldu ne de başka birşey. Sapasağlam duruyor hala. Öbür türlü ana
kucağının aparatlarını çıkarıp yıkamak zulüm geliyordu bana. Böyle çok daha
pratik oldu.
Sitede gözüme kestirdiğim birkaç
ürün daha var. Onların da zamanı gelecek.
***
-Kanguru: Olmazsa olmaz olan
birşeydir. Babalar her zaman daha heveslidir. Bizde de durum öyleydi. Başladım
arayıp taramaya. 80-90 tl civarı fiyatlaır gördükçe bana çok pahalı geldi. Yahu dedim
bu ne alt tarafı bağlayıp gezcez.
Araştırdıkça karşıma bambaşka bilgiler çıktı.
Ne kadar eksikmişim bu konuda onu öğrendim. Ve kendimi -momfortbaby.com- sitesinde buldum.
Zaten bilgileri
okuyunca eşime direk şunu dedim ‘ hangi rengi alalım sen seç ‘.
Çünkü yazılanlar
görseller beni o kadar çok tatmin etti ki.
Tıpki sling de ki gibi sizi bilgiye
boğmak istemiyorum.
-momfortbaby.com- sitesini ziyaret etmenizi öneriyorum.
Deniz o kadar mutlu ki
kangurudayken. Hem biz rahatça gezebiliyoruz hem de o.
-Renk konusunu eşime bırakmıştım. O da bu harika rocky modelini seçti-
Saatlerce bu şekilde
kalmak mümkün çünkü bebeğinizin ağırlığı vücuda eşit bir şekilde dağılıyor.
Boyun-sırt-bel üçlemesi bu konuda çok önemli.
Zaten bu nokta da ergonomik
neymiş onu öğreniyorsunuz.
Sitede bağlama şekilleri videolar
halinde anlatılmış.
Geliştirilen özel bir aparatla doğumdan itibaren kullanmak
bile mümkün.
Oldukça geniş bir renk yelpazesi var.
Seçim yapmak gerçekten çok
zor.
-Ayrıca anlattığım 3 ürününde kumaş özelliklerinde hiçbir zararlı madde kullanılmadığını belirteyim. Zaten internet sitelerinde bununla ilgili yazılar ve sertifikalar da mevcut !-
not:Görseller internetten alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder