Merhaba!
Başlığa bakınca yetişkin oyunları gelmesin aklınıza. Olabildiğince basit -bize göre tabi- tek düze oyun-cuk bunlar.
Üstüne yazılmış bir çok kitap var. Edinin, okuyun. Yada benim gibi, internet üzerinden pedagogların makalelerini takip edin. Aylık okuduğunuz bir anne-bebek dergisi olsun. Kıbrısta her degiye ulaşamıyorum. Ama ios kullanmanın nimetlerinden yararlanıp, dergileri online okuyabiliyorum.
Gelelim oyunlara;
-Denizle, bizi seçebildiği andan beri hep göz kontağı kurarak ve bunu koruyarak konuşuyorum.
-Göz kontağı kurup, değişik yüz hareketleri yapıyorum ve ona anlatıyorum. Şimdi mutluyum / bak korkuyorum / bu benim üzgün suratım ... gibi. İlk 3 ay bebekler siyah-beyaz ağırlıklı görüyorlar. Bu yüz ifadelerini içeren kartları satın alabilirsiniz veya kendiniz de hazırlayıp gösterebilirsiniz.
-Gün içinde ben nereye Deniz de ana kucağı ile oraya. Örneğin; mutfakta yemek hazırlarken ona anlatıyorum ne yaptığımı. Bulaşık makinasının hastası, pür dikkat izliyor. Bir yere odaklandığını anladığımda, o şeyi elimle göstererek ne olduğunu anlatıyorum.
-Deniz' in ilk oyuncaklarını yüksek kontrastlı seçmeye ve çıngırak tipi ses çıkarmasına dikkat ettik.
-Önceleri Deniz kucağımda aynanın karşısına geçip bol bol konuşuyorduk. Yaklaşık 4 aylık olduğunda ana kucağı ile boy aynasının karşısına bırakıyordum Deniz' i ve kendisini izlemesini, keşfetmesini sağlıyorum.
-Her gün mutlaka masal okuyorum. Ses tonuma ve vurgulamaya dikkat ediyorum. Dinlemeyi bıraktığında, başka birşeyle ilgilendiğinde okumayı bırakıyorum. Dikkatini topladığında kaldığım yerden devam ediyorum. Başlarda ilgilenmiyordu ama şimdi ses tonuma göre o da tepki veriyor.
-Onun çıkardığı sesleri taklit ediyorum. Çok hoşuna gidiyor. O da karşılık veriyor.
-Çıngırak gibi ses çıkaran oyuncakları göz hizasında tutup sağa-sola oynatıyorum. Takip etmesini sağlıyorum. Göz sağlığı açısından bu egzersizler çok önemli.
-Banyodan sonra Deniz' i yağlarken ona, bak bu senin kolun / bunlar parmakların / şimdi ayaklarına dokunuyorum ... şeklinde açıklama yapıyorum.
-Oyun halısına bazen bende yatıyorum. Ona asılan oyuncakları anlatıyorum. Benzer sesleri çıkarıyorum. Beraber oynuyoruz.
-Aynanın karşısına geçip bol bol dans ediyoruz. Çok eğleniyor hemen kıkırdamaya başlıyor. Sık sık şarkı söylüyoruz eşimle beraber. Favori şarkıları bile var.
-Deniz' e aldığım -İlk Kelimelerim- serisini sıralı olarak gösteriyorum. O an ki nesne neyse en belirgin özelliğini, ses / renk onlara yoğunlaşıyorum.
Denizle oyunlarımız böyle. Fazlası var eksiği yok. Anlamaz, bilmez, dinlemez diyip çocuğunuzu kendi halinde büyümeye bırakmayın. Bol bol konuşun, anlatın.
Elbette başlarda ilgisiz oluyorlar, odaklanmıyorlar. Aylık bir bebektem beklentinizi yüksek tutmayın zaten.
Deniz 4 aylık olduğunda oyunlarımıza tepki vermeye, eşlik etmeye ve bence anlamaya başladı.
Deniz bizim geleceğimiz. Pürüzsüz, tertemiz bir hamur. Bizim öğrettiklerimizle şekil alıp büyüyecek. Evlatlarımız bu dünyaya en büyük miras. Bunu unutmamalıyız.
not: Görseller internetten alıntıdır !