emzirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
emzirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mayıs 2016 Cuma

ACİL DURUM SEPETİ

Merhaba !

Bugünkü yazımız çok faydalı olacağına inandığım bir konuya dayanıyor. Eğer yeni anneysen yada hamileysen senin de işine çok yarayacak. 

Şanslısın !

Deniz’e hamileyken hep doğacağı günü hayal ettim doğal olarak. Bizi nasıl bir süreç bekliyor düşünür dururdum. Günlük rutinimiz nasıl olacak en çok bunu merak ediyordum. Emzirme, altını değiştirme, banyosu, burun temizliği, ağız bezi osu busu derken ne kadar çok malzemeye ihtiyaç duyuyor insan.

İnstagramda taze bir anne olan annetavşan’ın bir paylaşımına da denk gelince dedim gerçekten de lazım böyle bir sepet. O yüzden de adına –acil durum sepeti- koydum. Çünkü öyle !

Peki neler var bu sepette?

-Bebek Bezi 

-Islak Mendil 

-Bebek Pamuğu 

-Pişik Kremi 

-Zeytinyağı 

-Bebe Yağı 

-Cilt Bakım Kremi 

-Alt Değiştirme Örtüsü 

-Serum Fizyolojik/Burun Temizleyici 

-Tırnak Makası 

-D-Vit 

-Zinco 

-Emzik Kutusu 

-Ağız Bezi 

-Fırça/Tarak 

Görüğünüz gibi epeyce şey lazım oluyor bize. Bu listeyi azaltıp çoğaltmak size kalmış. Ama emin olun bunların hepsine bir gün içinde kaç defa elim gidiyor ben sayamıyorum.


Sepeti Kıbrıs' ın meşhur dükkanı Mrs.Pound' dan aldım. Alternatifleri çoktur. 
Basit bir kutu da olabilir. Ben tutma yeri olmasına özen gösterdim. Taşıması rahat olsun diye. Küçük şeffaf olan da Gratis'te seyahet seti almıştım Dove'un. Onun çantası. Şeffaf olması içini görmek açısından çok avantajlı. 

Bilerek tüm malzemeleri dağıttım. Bir de toplu nasıl kullandığımu göstermek için.
Böyle bakınca hiç toplanmayacak gibi görünsede;




İşte bu kadar ! 







20 Mayıs 2016 Cuma

SÜTÜMÜ NASIL ARTTIRABİLİRİM ?


Merhaba!

Her annenin mutlaka internete yazdığı  veya yakın çevresine sorup bilgi aldığı bir konu bu. Bende bloğumda yer vermezsem olmazdı. O zaman başlayalım.

Kağıt kalemi alın gelin özel karışımı anlatacağım. 

Bu karışım sayesinde memeler sütle dolup taşacak !

İşte söylüyorum.

SU ! Evet sadece SU. Ne sandınız ki ?


Şerbetli ağır tatlılar mı ?
Yoksa şu otu bu otu diyeceğimi, aktarları zengin edeceğimizi mi düşündün ? Öyle değil anacım. Bak şimdi aynen şöyle oluyor bu işler..

Fizyolojik olarak bedenimiz zaten süt üretmeye göre ayarlanmış. Yani biz normal beslenmemize devam ettiğimizde sütümüz olacaktır da yetecektir de. Burda ki mesele biz annelerin sütüm çok olsun algısı. Bu algıyı kırmak. 

Doktorlar zaten günde en az 2,5 litre su içmemiz gerektiğini yıllardır söylüyor. Emizrme döneminde bu miktar 3 litre oluyor. Bunun 2 litresi tartışmasız –su- olmalı.
Geriye kalan o 1 litreye gelecek olursak şunları tüketebilirsiniz ;

-Süt ( Gaz yapar diye düşünme alakası yok. Rivayetten öteye geçmez bu yargı  )


-Ayran ( Bu bir taşla üç kuş vurmak işte. Süt-Yoğurt-Su üçlemesinden herkese merhaba  )



-Hoşaf ve Komposto ( Peki nasıl yapmalıyız ? Biliyoruz ki bu içecekler tatlı meyvelerden yapılıyor. 
Bir de biz yaparken ekstra şeker koyuyoruz. Bu şeker ne yapıyor bizi daha fazla susatıyor dayanıyoruz suya. Eee demekki neymiş yine su yine su. İnsan sağlığı için hiç bir faydası olmayan şekeri çıkaralım artık hayatımızdan. Hoşafınızı da kompostonuzu da sadece su-meyve kullanarak kaynatın ve posalı içmeye gayret gösterin  )






-Emziren Anne Çayları ( Kuş yemi görünümlü oraletten bozma çaylardır bunlar. Tadı da güzeldir.  Denedim ama aman aman bir etki görmedim. Tek güzel yanı, bu çaylar tatlı olduğu için peşine 3-4 bardak su içiyorum )

Yine SU yine SU !

İçin Gari !!


not:Görseller internetten alıntıdır.


19 Mayıs 2016 Perşembe

EMZİRME SÜRECİ

Merhaba !


Yine uzun bir yazı geliyor. Kemerlerinizi bağlayın! Süt diyarına uçuyoruz..

43 haftalık hamileliğim boyunca o eşsiz anı düşündüm durdum. Deniz doğacaktı ve ben hemen emzirmeye başlayacaktım. Sütüm foşur foşur gelecek, yetecek! Hatta artacaktı. Her yerde gönlümce emzirecektim. Bunun için emzirme önlüğü bile almıştım. Hem gezecek hem de istediğim yerde önlüğü takıp emzirecektim. Buraya kadarı –hayaller-

Gelelim –hayatlar- kısmına.

Deniz doğduğunda hemen göğsüme verildi ve o ten teması gerçekleşti.  Ebenin yardımıyla emzirmeye başladım o an. 15 dk emdi ve uyuya kaldı. Buraya kadar herşey normal ve istediğim gibiydi. Odaya çıktığımızda ikimizde dinlendik sonrasında Deniz aç bir şekilde uyanmıştı. Ama bir gariplik vardı. Doğumhane de cokur cokur emen bebek gitmiş yerine savaşan bir bebek gelmişti. 

Neler oluyor?

Hemşireyi çağırdık. Anlattım durumu olabilir çok normal bir de beraber deneyelim dedi. 
Deneme 1-2-3 ... Olmuyordu !

Deniz bağır çağır ağlamaya başladı. O ağladıkça ben panik oluyordum. Pes etmeden deniyordum. Yok emmiyordu. Ve işte ihtimalini dahi düşünmediğim, asla olmaz olamaz dediğim o kritik an gelmişti. Hemşirenin sesi hala kulaklarımda !
Mama vermemizi ister misiniz?

HAYIR !

Çok net böyle dedim. Emecek ben hissediyordum. Ama nazlanacak galiba diyordum. Peki öyle mi oldu? HAYIR! Koca bir HAYIR!

Eşime bir anda dedimki hemşireyi söyle mamayı hazırlasınlar. Mama geldi ve Deniz ne mi yaptı?
Şişenin dibini 10 saniye içinde gördü ve gerisini de ister gibi yaptı, yaparken yoruldu, yorulunca uyudu. Bebeğim açtı ve ben emziremiyordum. Besleyemiyordum yavrumu. 

Ödemdi, şişlikti derken Deniz 200 gr kaybetmiş bir şekilde eve döndük. Tabi evde de aynı durumlar oldu. Emmiyordu uyuyordu ağlıyordu. Ertesi gün doktor kontrolü vardı. Doktor olması gerekenden fazla kilo kaybetmiş sarılık sınırında mama başlatmak zorundayız dedi. Bana göğüs ucu çıkarıcı, pompa ve kelebek göğüs ucu almamı önerdi.

Hazırlık yaparken işin bu kısmını hiç düşünmemiştim. Gelişi güzel bir biberon almıştım sadece. Hastaneden çıkınca ilk eczaneye girdik ve altta gördüklerinizi aldık.






Eve gelir gelmez işkence başladı !. Ne acı bir işlem olduğunu hiç bir örnekle anlatamam. Sütüm vardı ama Deniz almıyordu. Tabi mama verip duruyorduk bu arada.
Ama birşeyler eksikti. Yanlış olan birşey vardı ama neydi ki ?

İki gün sonra tekrar doktordaydık ve çok şükür Deniz iyi bir tartıya ulaşmıştı. Doktor sütün geliyorsa mamayı bırakıp emzirmeye geç demişti. Demişti ama emmiyordu ki eşek sıpası. Doktorla bu durumu paylaşınca hemen bir bebek hemşiresi size yardımcı olsun dedi.

Burdan o hemşireye sesleniyorum. ALLAH SENDEN BİN KERE RAZI OLSUN !!

Mesele doğru emzirme pozisyonuymuş meğer. Beni emzirirken görseydiniz bir taraflarınızla gülerdiniz Hemşirenin bir iki hareketiyle Deniz öyle bir asıldıki. Anlatamam ! Yaşanır ancak .
Mama defteri kapanmıştı artık.

İyiki pompayı almışım. Sütün tamamen boşaltmamı da sağladı.
Şöyle güzel bir yanı da vardı. Uykuya yenildiğimde, dışarı çıkıp nefes almak istediğimde imdadıma sağıp dolaba attığım sütler koşuyordu. Annem ısıtıp besliyordu Deniz’i.


Gelelim benim notlarıma: Olmaz olmaz demeyin anacım. Emziremeyeceğiniz ihtimalini de düşünüp, yenidoğana uygun bir biberon ve mama alın. Bulunsun. Zarar gelmez.

Doğru emzirme pozisyonu ile ilgili youtube dan çokça video izleyin. Olmuyorsa sağlık ocağına gidip hekiminizden veya hemşirenizden yardım isteyin.

Asla emzirmekten vazgeçmeyin. Deniz’i aktif olarak emzirmeye başlamam beş günümü aldı. Sütün bir yere gittiği yok. Orada duruyor !

Sakin ve sabırlı olmaya çalışın. Lohusayken bu pek mümkün değil ama olduğu kadar. Bu iş en güzel sessiz bir ortamda ve sizi germeyen insanlarla oluyor.

Ay sütün gelmiyor mu, yetmiyor mu, doymadı bu çocuk,aç bu çocuk diyen insanları Allah’a havale ediyor, taze annelerin yakasından düşmenizi rica ediyorum !


not:Görseller internetten alıntıdır.